Dijital Çağda Psikolojik Harekat — 2
Herkese selamlar,
Serimizin ikinci yazısında gerçek hayattan örnekleri inceleyerek psikolojik harekatın yöntemine değinmeye çalışacağım. Bunu yaparken de konu başlığımız gereği siber dünyadan örnekler seçmeye özen göstereceğim.
Sapanca’da patileri kesilen köpek
2018 yılında Sapanca’da bir yavru köpek bacakları kesik bir halde bulunmuş, akabinde tedavi altına alındıktan kısa bir süre sonra da ölmüştü. Geriye yalnızca bu hüzünlü fotoğrafı kalan yavru köpeğin başına gelenler toplumda büyük öfke uyandırmış ve olay bir süreliğine Türkiye’nin gündemine oturmuştu.
Olayın sorumlusunun araştırıldığı sıralarda aşağıda resmini göreceğiniz bir video yayılmaya başlandı. Kaynağı o zamanlar bilinmeyen bu videonun yayılmasına çeşitli haber siteleri ve ünlüler de katkı sağlamış, video çok kısa bir sürede sadece Facebook’ta 35 bin kişi tarafından izlenmişti.
Videoya eşlik eden iddia ise ilginçti. Görüntüde yer alan iki Suriyeli çocuğun bu olayın sorumluları olduğu iddia ediliyordu. Videoda gerçekten de siyah renkte bir yavru köpeğe elinde orak olan çocuklar tarafından işkence ediliyordu.
Akabinde video ile ilgili Teyit.org ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nden peşpeşe açıklamalar geldi. Videonun Sapanca olayından iki yıl önce bir Facebook sayfasında paylaşıldığı ve aslında Ürdün’de çekilmiş olduğu ortaya çıktı.
Yukarıda bahsini ettiğimiz olay Suriyeli mülteciler konusunda yapılan dezenformasyonlardan yalnızca biri. Fakat bu olay diğerlerinden önemli farklar taşıyor. Gelin bu olayın kısa bir incelemesini sizlerle yapalım.
- İddianın çıkış kaynağı belirsizdir. Herhangi bir gerçek kişi veya kurum tarafından ortaya atılmamıştır. Dolayısıyla anonimdir. Bu özelliğiyle iddia Gri Propaganda sınıfına girmektedir.
- Videonun içeriği Sapanca’da meydana gelen olayın bağlamına oldukça yakındır. Olaydan çok kısa süre sonra böyle bir videonun bulunup servis edilebilmesi, bu paylaşımın ardında önemli bir maddi desteğin var olduğuna işaret edebilir.
- İddia ortaya atıldıktan kısa bir süre sonra çeşitli haber siteleri, ünlüler ve halk figürleri tarafından paylaşılmıştır. Bu durum ikinci maddeyi destekler nitelikte sayılabilir.
- Asılsız iddia ile o dönem tüm toplumun yüreğine oturmuş bir olay istismar edilmektedir. Toplumda olaydan kaynaklı doğan öfke duygusunun yönlendirilmek istendiği açıktır. İlk yazıdan da hatırlayacağınız üzere ikna ve argümantasyonun aksine duygu ve ajitasyon kullanılması, bu olayı spektrumun ‘psikolojik harekat’ ucuna daha yakın yapmaktadır.
Psikolojik harekât gibi örtülü eylemler amaçlarını dolaylı yoldan gerçekleştirmeye çalışırlar. O yüzden bu tür faaliyetleri incelerken doğrudan etkilerine değil, ikinci ve üçüncü dereceden etkilerine kafa yormak gerekir. Bu bağlamda benzer olayları ilişkilendirerek incelemek daha faydalı olacaktır.
Mülteci karşıtlığı kapsamındaki dezenformasyonu ele alalım; bunun ilk gözlemlenebilir etkisi halkta uyanan öfke ve nefret duygularıdır. Uzun vadede ikinci dereceden etkisi; halkın mülteciler lehine politika güden siyasi partilerden uzaklaşması olabilir. Eğer ki planlı bir dezenformasyon söz konusuysa, ikinci ve üçüncü dereceden etkiler bize aktörün olası niyetleri hakkında fikir sağlayabilir.
Ancak şunu bilmek gerekir ki; psikolojik harekâtta 2. ve 3. dereceden etkiler çok uzun vadede gözlemlenebileceği için yapılacak analizler varsayımdan öteye gidemez. Ayrıca analizin kendisi de incelenen dezenformasyonun planlı yapıldığı varsayımına dayanır. Lakin internet gibi bir ortamda paylaşılan bir şeyin planlı mı yoksa plansız mı olduğunu bilmemiz mümkün değildir. İşte bu kaygan zemin, devlet ve devlet dışı aktörlerin kamuoyunu kendi çıkarları doğrultusunda etkilemeleri için oldukça verimli bir ortam oluşturur. Diğer taraftan bu tür faaliyetlerle mücadele edilmesini de oldukça güç hale getirir.
Eğer üşenmezsem bir sonraki yazımda görüşmek üzere.